Nereden geldiğinizi hatırlıyor musunuz?

 

Hepimiz doğanın çok önemli bir parçasıyız.  Bunun içindir ki doğanın içinde huzur buluruz, dinleniriz. Yüzyıllardır bu böyle süregelmiştir. Doğadan ve doğallıktan uzaklaştığımız anda yaşamımız o denli zorlaşır. Günün doğuşuyla bizi karşılayan güneş ışıkları nasıl bize enerji veriyorsa, aynı gökyüzünde ayın belirmesi de bir o kadar huzur verir bize. Severiz yağan yağmurlarda ıslanmayı, toprağa yalınayak basmayı.

 

Her mevsimin ayrı bir sesi ve rengi var bunu biliriz. Rüzgârın saçımızı okşamasını, çimlere uzanıp doğanın bizi ele geçirmesini severiz. Dalgaların kıyıya vuruş sesini, rüzgârın şarkısını, yağmurun toprağa vuruşunu, hatta bazen sessizliğin içindeki sesleri… Vücudumuzun ve ruhumuzun huzur bulduğunu biliriz. Çünkü Doğanın bir parçasıyız. Doğa da ait olduğumuz yerdeyiz.

 

Her nedense bildiğimiz her şeyi unutup, ait olduğumuz dünyadan uzaklaşıp, kendimizi ait olmadığımız bir dünyanın içine hapsediyoruz. Ve hayatımıza böyle devam ediyoruz, yavaş ama emin adımlarla. Doğayı arkamızda bırakıyoruz ve içeriye kapanıyoruz. Kapılarımızı ardına kadar kapatıyoruz. Gün ışığından uzaklaşıp, yapay ışıkların altına saklanıyoruz. Doğanın bir parçası olduğumuzu unutuyoruz. Hayatımızı 4 duvar arasında geçiriyoruz, ruhumuzu aç bırakıyoruz, yeni alışkanlıklarla kendimizi oyalıyoruz ve ne yazık ki bunu seviyoruz.

 

Yağan yağmuru pencerenin arkasından izliyoruz. Televizyon izliyor, telefonu elimizden bırakamıyor, bilgisayar başından kalkamıyor ve teknolojinin esirleri oluyoruz. Oysa hepimiz severiz değil mi hafif rüzgârda kahvemizi yudumlayıp sevdiğimiz kitabı okumayı? Peki ya çocuklarımız? Onlar için en iyisini istiyoruz. Peki en iyisi ne biliyor muyuz?

 

Şimdi silkinme zamanı. Temiz havanın değerini bilme ve doğaya geri dönme zamanı. Kimyasalları hayatımızdan uzaklaştırma ve doğayı eve çağırma zamanı. Duvarınıza vurduğunuz boyadan, zeminde kullandığınız halıya kadar evinizin her köşesini temizleme zamanı. Neyin üzerinde uyuduğunuza, vücudunuzu neyin sardığına dikkat etme zamanı.

 

Hayatımızı kolaylaştırdığımızı düşündüğümüz, kir itici apreler ve kolay temizlenme özellikli ürünlerin içindeki kimyasallar bizi zehirlemeye ve sağlığımızı tehdit etmeye devam ediyor. Lütfen farkındalığınızı arttırın ve doğal olanı tercih edin. Aldığınız nefesin ve sağlığınızın değerini bilin. Doğayı gerinizde bırakmayın. Yağmurun sizi ve sevdiklerinizi ıslatmasına izin verin. Doğal ışığı ve temiz havayı evinize alın. Temizlik için sabunun yeterli olduğunu, kötü kokulardan kurtulmak için pencerenizi açmanız gerektiğini unutmayın.

 

Doğa bizim için hala burada, sizi sarmasına izin verin.